Cilt vücudumuzu saran ve çevresel faktörlerin etkisini dengeleyen bir organdır. Cildin yapısı bölgesel olarak değişse de bazı özellikleri ortaktır. Cildin dış tabakası ter, yağ asidi ve amino asitlerden oluşan bir tabakadır; bu tabaka vücudu bir manto gibi sarmaktadır. Bu mantonun fonksiyonel önemi asidik olmasıdır. Asiditesi pH değeri ile ölçülmektedir. Normal pH değerleri 4-6 arasındadır. İdeal pH değeri 5.5’dir.Cilt pH değerleri bölgesel farklılıklar gösterebilmektedir. Kasıklar, koltukaltları ve parmak araları gibi nemli, kapalı bölgelerin pH değerleri yüksektir.
Deri pH’sını etkileyen faktörler:
1. Irk: Beyaz tenlilerin cildi daha asidiktir.
2. Cinsiyet: Kadın ile erkek arasında belirgin farklılık saptanmamıştır.
3. Yaş: 80’li yaşlara kadar deri pH değerleri genellikle aynıdır.
4. Çevresel Faktörler: Ani hava değişiklikleri, hava kirliliği
5. Kozmetik kullanımı: Son yıllarda önemi artmaktadır.
6. Kozmetik Uygulamalar: Peelingler, Lazer işlemleri
Ter, yağ asidi ve aminoasitlerden oluşan ve pH’sı asidik olan bu asit-manto tabaka bakteriyal, viral ve fungal enfeksiyonların oluşumunu engellemektedir. Asit mantoda meydana gelen hasarları cilt yağlanma yaparak onarmaya çalışabilmektedir. Bu da nemi olmayan ancak yağlı olan ciltlerin sebebini açıklamaktadır. Sık yıkama, pH’ı 5.5 değerinin üstünde ürünlerin kullanımı ve güneş yanıkları/hasarları asit mantoda meydana gelen hasarların en sık sebepleridir.
İdeal temizleme ürünü bu asit-manto tabakayı bozmamalıdır. Deri ideal pH’sına yakın pH’sı olmalıdır. İdeal pH 5.5’dir. Bu pH değerinde ürün kullanımı cildi enfeksiyonlara karşı koruduğu gibi, alerjik deri hastalıkları, egzemaların oluşumunu da engellemektedir. Son yıllarda yapılan bir çalışmada pH değeri 7 olan bir temizleyici ile 5.5 olan bir temizleyici karşılaştırıldığında yüksek pH değerlerinde akneye neden olan Propionobacteria acnes sayısının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bu yükseklik hastada sivilce oluşumuna yol açmaktadır. Ayak parmak arasında mantar enfeksiyonu olan hastaların bu bölgelerde daha yüksek cilt pH’sına sahip oldukları bulunmuştur. Özellikle pişiklerde yüksek pH değerleri saptanmıştır. Yüksek pH değerlerinde asit manto tabakasının koruyuculuğu azaldığı ve deriden su ve nem kaybının arttığı bilinmektedir. Bu durumda hastaların tahrişe ve alerjilere meyili artmaktadır. Kuru, kızarık, nemsiz, kaşınan ve yanan bir cilt görülmektedir.
Özellikle yıkama jelleri ve sabunların üzerinde pH dengeli (pH balanced) yazısı görülmektedir. Cildin parlak, ışıltılı, pürüzsüz ve sağlıklı olması için pH değerinin asidik yani ortalama 5.5 değerinde olması gerekmektedir. Bu değerde cilt dengelidir. Bu dengenin bozulması sonucu ciltte kuruluk, hassasiyetler, kızarıklıklar, akne, enfeksiyonlar ve allerjiler görülmektedir. Cildin kendini koruma ve yenilenme kapasitesi azalmaktadır. Ciltte kollajenin parçalanma hızı artmakta ve elastikiyet kayıpları, kırışıklık ve sarkmalarda artma dikkati çekmektedir.
Son yıllarda hızla gelişen kozmetik ürünler sektörü çeşitliliği getirdi. Organik ve doğal ürünler rafları doldurdu. Kozmetik ürün seçimi sırasında ürünlerin doğallığı, içeriğine dikkat edilmekte ürünün bazı ve pH değeri gözardı edilmektedir. Yağlı cilt ile nemsiz cilt ayrımı yapılmamaktadır. Günlük yaşantımızda çeşitli çevresel hasarlara maruz kalan cilde uygulanan günlük bakım ürünleri bu hasarları onarırken yeni hasarların da oluşumunu önlemelidir. Onarma işlemi asit mantonun bütünlüğünü göstermektedir. Bu hasar tedavisi sırasında temizleyici ve nemlendiriciler kullanılan tıbbi tedavi kadar önemlidir. Kullanılan temizleyici ve nemlendiricilerin ürün pH’sının 4-6 arasında seçilmesi, uygulanan cilt tipine uyumu, asit mantonun bütünlüğünü bozmayan bir ürün olması, cildin hem yağ hem de nem ihtiyacını karşılaması gerekmektedir.