Son birkaç yıldır kozmetik literatürüne yeni terimler eklenmeye , sektörün önde gelen markaları da ardı ardına serilerine literatürdeki bu son teknoloji ürünleri bir bir tüketicilerin kullanımına sunmaya başladı.
Öncelikle hayatımıza “BB kremler” girdi, “blemish /beauty balm” olarak adlandırılan bu kremler, ciltteki kızarıklıkların hafiflemesi ve dengeli cilt tonu oluşumuna yardımcı olması, güneş koruması sağlaması, aynı zamanda cildi nemlendirmesi, makyaj altı bazı olarak kullanılabilmesi ve ciltte yağ dengesini sağlaması gibi özellikleri ile ön plana çıkıyordu.
Daha sonra krem alfabemize yeni bir krem çeşidi daha eklendi: “CC kremler”; “color correction” olarak adlandırılan bu kremler, özellikle koyu lekelerin, güneş lekelerinin, akne tedavisi sonrası ciltte oluşan lekelerin azaltılmasını ve cilde aydınlık bir ton kazandırmayı vaat ederek hayatımıza girdi.
Ve son olarak – şimdilik - kullanıcıların ihtiyaçlarına göre hazırlanan ve raflarda yerini alan son trend “DD kremler”!
DD kremin açılımı, cildin gün içerisinde karşılaştığı yıpratıcı etkenlere karşı savunmasını yardımcı olduğunu belirtir şekilde “günlük savunma” anlamına gelen “daily defense”.
DD kremler, güneş filtreleri ile cildi güneşin zararlı UV ışınlarının yıpratıcı, yaşlandırıcı etkilerinden korurken, hafif ve zengin içerikleri ile cildin yenilenme sürecini destekleyerek, yaşlanma sürecini engellemeye, cildin genç görünümünün korunmasına yardımcı oluyor.
Özellikle yaz aylarında güneşin etkisine daha yoğun temas eden ciltlerin, ayrı bir güneş koruyucu ürün kullanmasına gerek bırakmadan güneşten korunmasını sağlamakla birlikte, yaşlandırıcı etkenlerden korunmak isteyen kişilerin ciltleri için tek üründe bir çok işlevi bir arada sunuyor. DD kremlerin bazılarının içeriğinde bulunan özel kompleksler, ozon tabakası aşınımının cilt üzerindeki doğal koruyucu tabakayı inceltmesi, serbest radikallerin oluşumunu sağlaması, yeni hücre oluşumunu engellemesi, cildin bağışıklık sistemini zayıflatması gibi etkilerine karşı koruma sağlamakta, cildin kendi onarım ve savunma mekanizmasının aktif hale gelmesine sağlayarak, cilt sağlığının ve bütünlüğünün korunmasına yardımcı olmaktadır.
