Son yıllarda adını sıkça duymaya başladığımız, geçmişi milattan önce 300 yıl öncesine dayanan, antik Yunan’da abse tedavisinde, Mısır’da mumyalamada, Asur’da yara ve tümörleri iyileştirmede kullanıldığına dair kanıtları olan PROPOLİS…





Evet, Nedir Propolis?





- Kızılağaç, karaağaç çam, huş, kavak, at kestanesi, söğüt, göknar, erik, meşe, gökbudak, kestane, fındık gibi ağaçların tomur-cuklarından arılar tarafından oluşturulan bir cins reçinedir.



- Kovanların yüzeyinde izolasyon sağlayıp, zararlı bakteri, virüs ve mantarları adeta mumyalayarak izole eden, savunma aracıdır.






Propolisin bileşimi ve muhtemelen tıbbi özelliği, arıların erişebildiği bitkilerin türü ile ilişkilidir. Propolis, tomurcuğunu aldığı ağacın cinsine göre şeffaftan, sarı, yeşil, kahverengi, hatta kırmızıya kadar değişen renkte olup aromatik bir kokuya sahiptir. 15 derecenin altında katı ve kırılgan, 25 – 45 derecede yumuşak ve yapışkan, 60 – 70 derecede ise akışkan özelliktedir. Saf halde nadiren bulunur. İlaç, gıda veya takviye edici gıdalarda kullanımı amacıyla ekstraktının elde edilmesi için etanol, eter, propilen glikol veya su kullanılır.





Propolisin İçerisinde Neler Bulunur?






% 50 reçine ve bitkisel balsam, %30 mum, % 10 esansiyel ve aromatik yağlar, % 5 polen ve % 5 minerallerden oluşan zengin bir içeriği vardır. Her yeni yapılan analiz Propolisin içeriğinin ne kadar zengin olduğunu göstermekte, her bir numunede 180 ve daha fazla bileşeninin olduğu-nu ortaya çıkarmaktadır.






Arıların milyonlarca yıllık yaşam siklusu içinde, doğanın her türlü olum-suz şartlarına karşı direnerek yaşamlarını sürdürmede Propolisin rolü-nün büyük olduğuna inanmak gerekir. Aynı düşünce ile Kafkas ırkının uzun yaşamasının sırrında da Propolisin hakkını teslim etmek yanlış ol-mayacaktır.






Propolisin tedavi edici özelliği fenolik bileşenlerin zenginliğinden kay-naklanmaktadır.
Propolis ile yapılan çalışmalar, antibakteriyel, antiviral, antikanser anti-enflamatuvar, antifungal, anti HIV, lokal anestezik, hepatoprotektetif, antioksidatif etki gösterdiğine dair kuvvetli delilleri ortaya koymaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri’ nde çocuklar ile yapılan çalışmalarda başta Propolis olmak üzere, Ekinezya ve C vitamininin solunum yolları enfek-siyonunun önlenmesinde, astım tedavisinde, diş enfeksiyonlarında ta-mamlayıcı tedavi olarak yararlı olduğunu göstermektedir.





Propolis Hakkında Bunları Biliyor musunuz?





- Antimikrobiyal aktivitesi güçlüdür ve doğal antibiyotik olarak adlandırılır. Metisiline dirençli Stafilokokus aureus, tüberküloz da dahil birçok bakteri, mantar, protozoa, H1N1 dahil olmak üzere birçok virüse karşı inhibitör etkisi saptanmıştır. Sentetik anti-biyotiklerin aksine direnç oluşumuna neden olmazken, florada bulunan yararlı bakterileri de olumsuz etkilemez.




- İçeriğinde barındırdığı flavanoidler sayesinde toksik radikallerin vücuttan uzaklaşmasını sağlayarak antioksidan etki yaratır.




- Kanserli hücrelerin gelişimini sağlayan genler üzerine selektif toksik etki ile anti kanserojendir.




- Anestezik etkisi sayesinde Propolis kullanan hastaların diş te-davilerinde kullanılan lokal anestezikler, daha düşük dozlarda bile daha iyi etki göstermektedir.




- Ağız içinde plak oluşumunu engelleyen etkisi, ağız ve boğaz mukozası üzerinde koruyucu bariyer oluşturması ile ağız içi yara-ların oluşumunu engeller.




- Antikor oluşumunu arttırarak bağışıklığı güçlendirir.







Propolis Güvenli midir? Nelere Dikkat Etmek Gerekir ?





- Güvenli bir üründür ve bilinen yan etkisi yoktur.





- Eter, kloroform, aseton, alkol ve suda çözünme özelliğine sahip olmakla birlikte, güvenle kullanılabilmesi için suda çözünmüş, yüksek teknoloji ile üretilmiş ürünlerin kullanılması önerilir. Bu sayede daha yüksek biyoyararlanım sağlar, aktif bileşenleri uzun süre etki eder.





- Bal, içeriğinde Clostridium Botilinum adlı bakterinin sporlarını barındırır. Bu bakteriler, çoğalmanın uzun süre olamayacağı or-tamlarda spor formuna dönüşerek kendilerini koruma altına alır-lar. Sporlar, toprak, su, bal gibi ortamlarda uzun sure ısı, radyasy-on, kimyasallardan etkilenmeden canlılığını sürdürürler ve insan, hayvan gibi bir ortama girdiklerinde yeniden bakteri haline dö-nerler. Bakteri haline döndüğünde ise toksin salgılamaya başlar ki, toksinlerin çok az miktarı bile kuvvetli zehir özelliğindedir ve Botulizm denilen hastalığa yol açar. Bir yaşın altındaki çocukların sindirim sistemi bu bakteri sporlarını kontrol eden ve toksin salınmasını engelleyen yararlı bakterilere sahip olmadığından bebeklere bir yaşından önce bal verilmemesi gerekir. Aynı neden-le Propolis de bir yaşın altında kesinlikle kullanılmamalıdır.





- Venom alerjisi olarak adlandırılan arı ve benzeri kanatlılara karşı alerjisi olanların kullanmaması gerekir.





- Her zaman olduğu gibi doktor önerisi, eczacı danışmanlığında kullanılmalıdır.

Önceki DOKTOR KÖŞESİ Yazıları