POST-PANDEMİ DÖNEMİ: DÜNYADA ECZACILIK ALANINDAKİ DEĞİŞİMLER; UYGULAMALAR, YASALAR VE GELECEK

COVID-19 Pandemisi bilinen dünyada tüm sistemler üzerinde köklü değişikliklere yol açtı. Sağlık sisteminden eğitime, ulaşımdan ürün tedarikine ve hatta ekonomiye kadar Pandemi sonrası dönemde dünya büyük değişimlere sahne oldu. Şüphesiz bu değişimlerin ne yönde olacağı, nitel veya nicel olarak etkisinin ne olacağı önemli bir tartışma konusu. Post-Pandemi Döneminde sağlık sistemi bu tartışmaların merkezinde yer alıyor. Eczacılık alanı da Post -Pandemi döneminde bu değişimlerden nasibini alıyor. Artık Eczacılık sadece iş pratikleri ile değil, yasal mevzuatlar, eczacılık eğitimi, ilaç tedariki gibi birçok noktada değişime uğramaya başladı. Amerika da FDA*, COVID-19 Pandemisi sonrasında OTC ürünlerde daha fazla yan etki bildirildiğini vurguladı. Burada marketlerde bile satılan OTC ürünler hakkında çeşitli uygulamalara giderek, Eczacının danışmanlık bilgisine olan ihtiyacın önemi arttı. Yapılan çalışmalarda advers etkilerin bildirilmesi konusunda Eczacıların önemi vurgulanıyor. Yan etkilerin bildirilmesi bilindiği üzere COVID-19 aşıları sonrasında önem kazanmış durumda.
Eczacılar COVID-19 Pandemisinin ilk günlerinde, sağlık sistemi içerisinde insanlığın küresel krize karşı olan büyük savaşında önemli bir görev üstlendiler. Bilindiği üzere bu tür küresel salgın durumları içinde bulunduğumuz global dünyada her an tetiklenebilir “olası doğal afet” sınıfında yer almaktadır. Ancak bu doğal afet ile mücadele, çoğu zaman pandeminin doğası ile şekillenir. Durum COVID-19 olduğu zaman, küresel olarak tüm sistemler bu krize hazırlıksız yakalandı. Bu noktada “yaparak öğren” metodu devreye girdi. Aslında her ülke, her toplum, her sistem, dijital çağın da getirileri ile; kendi cephesini kendisi oluşturdu. Ancak Post-Pandemi döneminde, artık COVID-19 döneminden öğrenilmiş olan dersler topyekûn olarak uygulanmaya başladı.
Öncelikle COVID-19 ile ortaya çıkan tabloya kısaca bir göz atmakta yarar var. Dünya Sağlık Örgütüne göre, Pandemi döneminde kronik olarak takibi yapılması gereken hasta, temel olarak doktor randevularını erteledi. Bu da tüm dünyada Post-Pandemi döneminde ağırlaşmış bir sağlık iş yükü anlamına geliyor. İçinde bulunduğumuz dönemde, ertelenmiş takipler, testler, ameliyatlar ve buna benzer birçok pratik iş süreci sağlık sisteminin iş listesine eklenmiş durumda. Aynı zamanda COVID-19’un hastalarda bıraktığı hasar ve sağlık sorunlarının da bu iş yüküne eklenmesi gerekiyor. Ağır COVID-10 vakalarında ortaya çıkan kronik Akciğer Hastalıkları ve şu anda öngörülemeyen diğer durumlar da bu tablonun ağırlaşmasını sağlayacak. Bu noktada özellikle sağlık sistemlerinde ve hasta bakım maliyetlerinde ciddi artışlar olacağını söylemek yanlış olmaz.
Eczacılık alanında ise Post-Pandemi ile ortaya çıkan en önemli olgunun aslında dijitalleşme olduğu önemli bir bulgudur. Zira COVID-19 dönemi ile gerçekleşen ve dönüşümünü büyük bir hız ile tamamlayan dijital reçete, dijital stok takibi, hastalar ile dijital iletişim gibi olgular şu anda eczacılık alanında standartlaşma yolunda gidiyor.
Amerikan Eczacılar Birliği’ne göre tüm dünyada OTC ürünlere olan ilgi ve satın alma davranışı, Post-Pandemi döneminde büyük bir ivme ile hız kazanıyor. Ancak bu noktada tüm dünyada OTC ürün danışmanlığı, kronik hastalığı olanların OTC ürün kullanması çizginin öte yanında OTC ürünlere ilişkin Faz 4 çalışmalarında Eczacının yeri ve önemi artmış durumda. Bu durumda yapılan uluslararası çalışmalar Post-Pandemi Döneminde OTC ürünlerin kullanımındaki artışın yanında, hasta eğitimi ve ilaç incelemesi noktasında Eczacılarının danışmalık yönünden öneminin artığını göstermektedir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde ortaya çıkan bu tablo, Eczacının yeri ve önemini bize gösterirken başta İrlanda olmak üzere ABD ve Kanada’da COVID-19 Pandemisi döneminde yıpranan, ortaya çıkan ağır tabloda insanüstü bir gayretle çalışan Eczacıların artık mesleki olarak örgütlenme konusunda önemli bir aşamada olduğunu gösteriyor. Buna göre Post -Pandemi döneminde Eczacılar mesleki örgütlere üye olma, hak mücadelesi gibi alanlarda daha duyarlı hale geldi.
Bir başka nokta ise değişen ve dönüşen Eczacılık eğitimi. İngiltere ve ABD’de Eczacıların artık pandemi gibi olağanüstü durumlara karşı eğitim verilmesi tartışılmaktadır. Bu konuda ana paradigma, COVID-19 gibi bir küresel Pandeminin bir daha yaşanması durumuna karşı “Olağanüstü Durumlarda Eczacılık” konusunun mesleki eğitimin akademik bir parçası olması ile ilgilidir.
Dijitalleşmenin Eczacılık için değişim noktasında temel değişim pratiği olduğunu belirtmiştik. COVID-19 döneminde ortaya çıkan tabloda hastaların sanal danışmanlık hizmetine olan ilgisi beraberinde sanal eczane uygulamasını da getirmiştir. Henüz yeni olan bu kavram içerisinde, mesleğin hastaya hem danışmanlık hizmetinin sağlanması, ilaç takibinin yapılması ve ilaçlarına ulaşması için interneti ana mecra olarak kullanması yer alıyor. Tüm dünyada sanal Eczacılık konusunda geliştirilen uygulamalarda ve dijitalleşme konusunda harcanan bütçelerde ciddi artışlar görülmektedir. ABD’de Ocak 2020’de yürürlüğe giren yeni yasalar ile chabotlar gibi hastalara interaktif düzeyde eczacılık hizmeti sağlayacak olan uygulamaların önü açılmış oldu. İngiltere ve Galler’de yine 2020 yılında yenilenen Farmasötik ve Yerel İlaç Hizmetleri kılavuzu ile telefon ve internet üzerinden Eczacıların sağlık hizmeti vermesi konusunda önemli adımlar atıldı. Buna göre hastaların verilerine erişimden, ilaç tedarikine kadar olan süreç dijital olarak işleyebilecek. İrlanda, geliştirdiği strateji planı ile 2023 yılına kadar bu alanda Eczacılık yapısında “Önce Dijital” prensibi benimsendi. Buna göre mümkün olan tüm noktalarda eczacılık ile ilgili faaliyetlerin, ülkedeki diğer sağlık sistemlerine entegre olarak dijitalleşmesi sağlanacak.
İngiltere ve İskoçya’da ise pratik anlamda Eczanelere yeni uygulamalar getirilmesi söz konusu. Bu ülkelerde yayınlanan yeni yasalara göre; eczane havalandırma sistemleri, eczanelerde ısı ve nem takibi, havanın sterilize edilmesi gibi konularda yakın bir tarih içerisinde değişikliğe gidilecek. Bu değişiklik sayesinde Eczanelerin fiziki imkanlarında önemli değişiklikler gerçekleşecek. Eczanelerin bu değişim ile daha steril, ilaç güvenliği açısından daha olumlu, aynı zamanda hasta-eczacı iletişimini daha güvenli hale getirilmesi hedefleniyor.
İlaç şirketlerinin Eczaneler ile olan ilişki ve iletimi Post-Pandemi dünyasında değişime uğrayan bir başka alan. COVID-19 Pandemisi bizlere, ilaca ve OTC ürünlere erişmekte Eczacının rolünü bir kez daha gösterdi. İlaçların, ilaç – ilaç etkileşimi, ilaç-gıda etkileşimi gibi Farmakokinetik-Farmakodinamik unsurları da bu dönemde önemini bir kez daha bize gösteren alanlardan biri. İlaç şirketleri tüm dünyada faz 4 çalışmaları artırma eğiliminde olduğu görülüyor. Özellikle OTC ürünlere COVID-19 ile artan ilgi, hasta danışmanlığı konusunda Eczacıların önemini bizlere gösteriyor. Post -Pandemi Dünyasında ilaç şirketlerinin Eczacılar ile iletişim ve konuya ilişkin araştırmaları Eczacı Danışmanlığı ve hasta deneyimleri alanına kayıyor. Pazar araştırmalarından akademik araştırmalara kadar bu alandaki bilgi ve deneyim, ilaç şirketleri için oldukça önemli.
FDA* ve NHS**’ye göre küresel olarak COVID-19 aşısının dağıtımı ve uygulanması, önemli bir operasyonel iş dağılımını beraberinde getirdi. Bu alanda Eczacıların operasyonel olarak sahada verdikleri mücadele, başta Hindistan gibi ülkelerde birçok değişimi zorunlu kıldı. Hindistan ve bölgede yer alan ülkeler, bu konudaki lojistik uygulamalarda değişikliğe giderken, ABD gibi batılı ülkeler ise Eczacılar ve diğer saha çalışanlarına, ilaç şirketlerine operasyonel süreçleri Yapay Zeka uygulamaları ile gerçekleştirme uygulamalarına geçiyor. Post-Pandemi döneminde Eczacılık mesleğinin topyekûn olarak değişime uğradığını söylemek yanlış olmayacaktır. Öncelikle COVID-19 ile Eczacılığa ilişkin olarak yapısal bir değişim ve dönüşüm yaşanmış olduğunu söylemek gerekiyor. Bu değişim ile Eczacılık artık dijitalleşmiş bir alanda yer almakta. Aynı zamanda mesleğe ilişkin olarak artan hak talepleri ve başta sivil toplum örgütleri olarak mesleğin icrasına ilişkin büyük değişimler söz konusu. COVID-19 Pandemisi döneminde sahada her türlü sıkıntıya göğüs geren eczacılar için mesleğin yapısı ve eczacıların hakları batılı ülkelerde gözden geçirilmekte.
Bunun dışında Eczacıların, hastalara ve hatta ilaç şirketlerine verdikleri saha bilgisinin önemi de tüm dünyada göze çarpan bir diğer unsur. Bu değişim bize yakın zamanda Eczacının rolünün tamamen değişeceğini gösteriyor. Bu değişimler sadece çeşitli alanlarda sınırlı kalmayıp yapısal olarak Eczacı rolünün tümüne etki ediyor. Burada anahtar kelimeler olan dijitalleşme, Yapay Zeka, İlaç ve Hasta Deneyimleri gibi olgular artık tüm dünyanın gündeminde. Microsoft gibi şirketler şimdiden bu konuda önemli yatırımlar yapmaya başladı.
Peki böyle bir tablo içerisinde Türkiye’deki Eczacıların neler yapması gerekmektedir? Öncelikle bu değişim ve dönüşümün büyük fırsatlar içerdiğini akıldan çıkarmamak gerekiyor. Meslek Örgütlerinin liderliğinde Ülkemizde de eczacının hak ettiği kıymete kavuşması önemli. Aynı zamanda dijitalleşme tüm dünyada önemli bir dönüşüm ve değişim. Bu alanda uygulama kullanımından yapay zekaya kadar geniş çaplı dijital eğitimlerin hem mesleğimizi bugün icra edenlere hem de öğrencilere aktarılması gerekiyor. Bunun dışında kriz planlarımızın gözden geçirilmesi, bu konuda COVID-19 deneyimlerinden faydalanılması gerekiyor. Pandemi veya başka bir doğal afet gibi durumlarda Türkiye’deki tüm eczacılar için hazırlanmış kriz planlarının derhal gündeme alınması da bir başka önemli husus.
Post-Pandemi dünyasına ayak uydurmak ve geleceği yönetmek hepimiz için çok önemli. Eczacının danışmanlık rolü ve statüsünün hak ettiği yeri bulması için mesleki eğitimlerimizde bu konuya yer vermeli ve branşlaşma yoluna giderek Eczanın danışman rolü güçlendirilmelidir.