Kompleks Bölgesel Ağrı Sendromu (KBAS), şiddetli ağrı ile seyreden, genellikle ekstremitelerle sınırlı karmaşık bir klinik tablodur. Kişinin yaşam kalitesinde bozulmaya neden olmasının yanı sıra, tedavisinin zor ve uzun süreli oluşu, sosyoekonomik yönden de önemli olmasına neden olur. Terminolojik olarak Tip 1 (Refleks sempatik distrofi sendromu) ve Tip 2 (Kozalji) olarak iki klinik tanımlama ile tarif edilmektedir. İki durumun etyolojik faktörü farklı olsa da klinikleri benzerlik göstermektedir. Nöropatik ağrı kavramının gelişmesi ile birlikte, KBAS fizyopatolojisinde de farklı görüşler ortaya atılmış ve bunun mikst karakterde bir ağrı olduğundan bahsedilir olmuştur. Buna bağlı olarak, tedavisinde nöropatik ve nosiseptif ağrıya yönelik noninvaziv ve invaziv yaklaşımlar uygulanmakta olup, multidisipliner yaklaşım önemlidir.




Kompleks bölgesel ağrı sendromu (KBAS) ciltte ödem, trofik değişiklikler, terleme ve kan akımı regülasyonunda bozukluklar ile karakterize, travmayı takip eden ağrılı bir tür klinik durumdur. KBAS’ın tedavisi zordur, çünkü birçok tedavinin etkinliğini gösteren klinik veriler yoktur ve kısmen de başarılı tedavi hastaya özel, multidisipliner yaklaşım gerektirir.




Kompleks bölgesel ağrı sendromu (KBAS) santral veya periferik sinir sisteminde fonksiyon bozukluğu sonucu olduğuna inanılan bir kronik ağrı durumdur. Tipik özellikleri, etkilenen uzuv veya vücut parçası üzerinde derinin rengi ve sıcaklığında dramatik değişiklikler, eşlik eden yoğun bir yanıcı ağrı, ciltte hassasiyet, terleme ve şişliktir. KBAS I sıklıkla doku hasarı ile tetiklenir; bu terim yukarıdaki belirtileri olan ancak altta yatan sinir yaralanması olmayan tüm hastaları tanımlar. KBAS II olan hastalarda da aynı belirtilerle karşılaşırsınız ama onların durumları açıkça bir sinir hasarı ile ilişkilidir.




KBAS, herhangi bir yaşta görülebilir ve hem erkek hem de kadınları etkiler. Çoğu uzman, genç kadınlarda daha sık olduğunu bildirmektedir.




KBAS belirtileri;




KBAS’ın anahtar semptomu, yaralanmanın şiddeti ile orantısız (bir yaralanma meydana geldiyse), sürekli, zaman içinde daha da kötüleşen şiddetli ağrıdır. KBAS en sık ekstremitelerin birini etkiler (kollar, bacaklar, eller veya ayaklar) ve aynı zamanda sıklıkla aşağıdakiler eşlik eder:




• “yanıcı” ağrı


• artan deri hassasiyeti


• cilt sıcaklığı değişiklikleri: diğer ekstremite ile karşılaştırıldığında daha sıcak veya daha soğuk


• cilt rengi değişiklikleri: genellikle lekeli, mor, soluk veya kırmızı


• cilt dokusu değişiklikleri: parlak ve incedir ve bazen aşırı terli.


• tırnak ve saç uzama paterninde değişimler


• etkilenen eklemlerde şişlik ve sertlik


• motor yetersizlikler, vücut parçasının hareket yeteneğinin azalması ile.




Kompleks Bölgesel Ağrı Sendromu (KBAS) tip I tedavisinde Hollanda Milli Formülerinde yer alan Dimetilsülfoksit içeren krem formunda bir majistral formülü beraberce inceleyeceğiz.




Crème vaseline dimethylsulfoxide 50% FNA




Rp.


Dimethylis sulfoxidum 50 g


Carbomerum 974P 1 g


Cremor vaselini cetomacrogolis FNA 46 g


Vaselinum albüm 3 g




Formülde yer alan maddeler:




Dimetil sülfoksit- Dimethylsulfoxyde [DCF; FP; INN]- Dimethyli sulfoxidum [INN]- DMSO:




Dimetil sülfoksit (DMSO) organik ve anorganik bileşiklerin çözünürlüğünü artırma yönünde istisnai özellikleri olan son dercede polar bir maddedir. Geniş ölçüde kullanılan bir endüstriyel çözgendir. Biyolojik membranlardan penetrasyonu artırıcı (enhancer), antienflamatuvar, lokal anestezik, zayıf bakteriyostatik, diüretik, vazodilatör, kollajen çözündürücü ve serbest radikal tutucu gibi çok sayıda ve değişik nitelikte farmakolojik etkiler gösterdiği bildirilmiştir. Lokal antienflamatuvar etkisi nedeniyle intravezikal olarak interstisyel sistit'in semptomatik tedavisinde kullanılır. Bu amaçla %50'lik sulu çözeltisi kullanılır. Birçok kollajen hastalığının tedavisinde de kullanılmaktadır. İlaçların deriden absorbsiyonunu artırmak üzere deriye uygulanan bazı topikal preparatların bileşimine girer. DMSO değişik formlarda bulunur, fakat saflığı kontrol edilememektedir. Farmasötik amaca uygun olmayan DMSO ürünleri kullanılarak hazırlanan topikal preparatlar cilde uygulandıklarında içerdiği kirlilikler vücuda girebilir.




Karbomer- Poliakrilik asit- Carbomer [BAN; USAN]- Carbomer 910, 934, 934P, 940, 941, 1342 [NF 18]- Carbomere [Ph. Eur. 4; DCF]:




Karbomer (poliakrilik asit) sakaroz'un alil eterleri ya da pentaeritrol'ün alil eterleri ile akrilik asit polimerlerinin çapraz bağlanmasıyla meydana gelen, yüksek molekül ağırlıklı sentetik bir maddedir. Beyaz, yumuşak, hafif karakteristik kokulu higroskopik bir tozdur. Alkali hidroksidler veya alkali aminler ile nötralizasyondan sonra su, alkol ve gliserolde çözünür. Sudaki %1'lik dispersiyonunun pH'sı yaklaşık 3'tür. Karbomer yüksek molekül ağırlıklı çapraz bağlı sentetik bir akrilik asit polimeridir. Karbomer optik parametreleri bozmayacak bir viskoziteye sahiptir ve kuru göz sendromu (keratitis sicca), keratokonj unktivitis sicca, ekzoftalmi, lagoftalmi ve oküler yüzeyin yetersiz veya bozuk nemlendirilmesine neden olan diğer patolojik durumlarda göz yaşı eksikliğini karşılamak için kullanılır.




Karbomer gözyaşının doğal pH sınırları içinde, optik parametreleri bozmayacak bir viskoziteye sahiptir. Göz küresi üzerine damlatıldıktan hemen sonra ince bir tabaka oluşturur. Kornea üzerinde oluşturduğu bu koruyucu ve yağlayıcı film tabaka, yüksek viskozitesi nedeniyle doğal gözyaşıyla kolayca karışır ve oküler yüzey üzerinde transparan ıslak bir film tabakası meydana getirerek gözyaşı miktarını tamamlayabilir. Topikal olarak uygulanan oftalmik preparatları genellikle sodyum hidroksit içerir. Formülasyondaki sodyum hidroksit kimyasal etkileşim sonucu karbomeri parçalayarak sulu bir faz oluşturmasını sağlar. Karbomer göze topikal olarak uygulanır. Yüksek molekül ağırlığı nedeniyle sistemik absorbsiyonun mininimal düzeyde olması güvenle kullanılmasını sağlar. Karbomer sıkıca kapalı hava geçirmeyen kaplarda saklanmalıdır.




Cremor vaselini cetomacrogolis FNA:




Hollanda Milli formülerinde yer alan sıvağ formülü;




Rp.


Anyonik emülsüfiyan mum 6,9 g


Likit vazelin 5,75 g


Propilen glikol 4,6 g


Beyaz vazelin 13,35 g


Distile su 18,4 g




Kremin hazırlanması:




Farklı bileşenler ayrı tartılır. Cetomacrogol balmumu, sıvı parafin ve beyaz vazelin yaklaşık 70 0C'de ısıtılır. Diğer taraftan propilen glikol, distile su ile karıştırılır ve karışım yaklaşık 70 0C'ye ısıtılır. Propilen glikol-su karışımı erimiş kütle üzerine ilave edilir. Karışım soğuyana kadar karıştırılarak istenen ağırlığa distile su ekleyerek buharlaşma nedeniyle azalan su yerine konur. Krem oda sıcaklığında saklanır. Raf ömrü ambalajı açılmadan 36 ay açıldıktan sonra 12 aydır.




Beyaz vazelin- Paraffin, soft, white [BP; P.Cx.79]- Petrolatum, white [NF; USP]- Vaselin, weisses [PH; Ph.Eur.]:




Vazelin yumuşatıcı özellikte bir merhem sıvağı olarak topikal farmasötik preparatların bileşimine girer. Deriden kolayca absorbe olmaz. Krem, transdermal preparatlar ve kozmetik ürünlerde de kullanılır. Topikal kullanımına bağlı aşırı duyarlık reaksiyonları bildirilmiştir. Taşıdığı polisiklik aromatik hidrokarbon safsızlıkları allerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu safsızlıkların miktarı vazelin'in kaynağına ve saflaştırma derecesine bağlıdır. Beyaz vazelin'in neden olduğu aşırı duyarlık reaksiyonları sarı vazelin'e göre daha azdır. Bu nedenle kozmetik ürünler ve farmasötik preparatlarda beyaz vazelin tercih edilir. Vazelin petrolden elde edilir. CnH2n+2 genel formülüne sahip yarı katı doymuş hidrokarbonların saflaştırılmış bir karışımıdır. Sarı vazelin'in beyazlatılmış şeklidir. Beyaz renkte, yarı şeffaf, yumuşak kıvamlı bir kitledir. Kokusuz ve tatsızdır. Aseton, alkol, gliserin ve suda pratik olarak çözünmez; benzen, karbon disülfit, kloroform, eter, heksan ve çok sayıda sabit ve uçucu yağda çözünür. Amerikan Farmakopesi (USP) bileşimine uygun bir stabilizatör ilavesine izin verir. İyi kapatılmış kaplarda kuru ve serin bir yerde saklanmalıdır. Işıktan korunmalıdır. Vazelin oldukça stabil bir maddedir. Ancak taşıdığı çok az miktarlardaki safsızlıklar nedeniyle stabilite sorunlarına neden olabilir. Bu safsızlıklar ışık etkisiyle renk değişimine neden olacak şekilde oksitlenebilir. Bunun sonucu istenmeyen kokular meydana gelebilir. Butil hidroksianisol, butil hidroksitoluen ya da alfa tokoferol gibi bir antioksidan ilavesiyle bu tür oksidasyonlar engellenebilir. Bütünüyle akıcı hale getirmek üzere gereken sıcaklığın (yaklaşık 70°C) üzerinde uzun süre ısıtılmamalıdır.




Formülün hazırlanması:




Beyaz vazelin içerisine karbomer 974P ilave edilerek karıştırılır. Formülde ‘’Cremor vaselini cetomacrogolis’’ adı ile yer alan kreme, karbomer-vazelin karışımı ilave edilerek karıştırılır. Ortaya çıkan karışıma dimetilsülfoksiti geometrik seyreltme ile homojen bir karışım elde edilene kadar ilave ederek karıştırılır. Oda sıcaklığında 12 ay saklanabilir.




Kaynak:




1-FNA- Formularium der Nederlandse Apothekers 2009 (Hollanda Milli Formüler)


2-RxMediaPharma®2018 İnteraktif İlaç Bilgi Kaynağı



İyi bir hafta dileğiyle…



Önceki MAJİSTRAL FORMÜL Yazıları