Enerji içecekleri (Eİ) özellikle öğrenci, sporcu ve yaş aralığı 21-35 arası aktif bireylerde oldukça yoğun olarak kullanılmaktadır. İçeriğinde tipik olarak yüksek miktarda kafein ve şeker, değişen oranlarda B vitamin kompleksleri, taurin, guarana, ginseng, yohimbin, inositol, glukuronolakton ve karnitin içermektedir (1).
Enerji içeceklerinin toplumsal algıda güvenli kabul edilmelerine rağmen, FDA (Food and Drug Administration) tarafından güvenli kabul edilmemektedir. Eİ, bileşiminde yararlı karbonhidrat içeriği nedeniyle insan vücuduna enerji sağlayan ve ürün tipine göre belirli maddeleri, vitaminleri, mineralleri de içerebilen içecekler olarak bilinmektedir (2).
Enerji içecekleri’nin, kognitif ve psikomotor fonksiyonlara olumlu etkisi, uzun süreli dikkati artırarak yorgunluğu azaltmadaki etkisi, araba sürme yetisinde dikkati artırma etkisi, fiziksel performans ve dayanıklılığı artırma şeklindeki yaygın görüş ve bazı araştırma sonuçları, bunların kullanımının artmasına neden olmaktadır (4). Enerji içecekleri bu etkileri yaparken aynen bağımlılık yapan ilaçlar gibi dopamin, serotonin, noradrenalin ve adrenalinin fazla miktarda salınımına ve uzamış etki göstermelerine neden olmaktadır (5). İçerdikleri dopamin yapımınının öncül maddesi olan L-tirozin gibi maddeler, daha fazla nörotransmitter salınımına neden olduğu için vücuttaki nörotransmitter deposunun boşalmasına ve vücutta negatif bir dengenin oluşumuna yol açmaktadır. Özellikle Eİ tüketimi sonrasındaki 5 saatten sonra başlayan yoğun yorgunluk bu negatif balansın bir işareti olarak algılanmaktadır (6).
İçeriğindeki maddelerin stimulan, anti-anksiyete (taurin gibi) ve antidepresan (inositol gibi) özelliklere sahip bu maddelerin kafeinle etkileşimleri sonucu farklı biyokimyasal, farmakolojik değişimlere yol açmaktadır (7). Üretici firmaların “besin tamamlayıcıları” olarak tanımlanmalarına rağmen, bu ürünlerin içerdiği toplam kafein miktarı bilinen değerin üstündedir (8). Özellikle Eİ alımından sonra hissedilen enerjik tablo; vücudumuzda doğal olarak bulunan adrenalin gibi nörotransmitterlerin hızlı bir şekilde boşalımı sonrasında da yoğun bir yorgunluğa neden olmaktadır (8). Eİ alımı sonrasında, kişinin kendisini daha enerjik hissettiği ifadesi, haz merkezli (hedonistik) duygulanımı hedef alınmaktadır (9). Toplumun sigara konusundaki hassasiyeti ile kıyaslandığında; Eİ’ye ait bilinç düzeyi toplumda maalesef yeterli değildir (10).
Enerji içecekleri ve alkolün birlikte tüketiminin, anksiyolitik ilaçların MSS üzerine depresan etkisini azalttığına yönelik yayın bulunmaktadır (11). Enerji içeceklerinin anksiyolitik ilaçların depresan/inhibitör etkilerini azaltabileceği bildirilmektedir. Bu etki anksiyolitik ilacın enerji içeceği ile antagonist ilişkisine bağlanmakla birlikte konu ile ilgili bilimsel veriler sınırlıdır (12). Bunun üzerine deney hayvanları üzerinde yaptığımız araştırmada Eİ, düşük dozda anksiyolitik ilaçların etkisini azaltırken, yüksek dozlarda anksiyete azaltıcı ilaçların etkisini tersine çevirmiş, ankisyete oluşturmuştur. Epilepsi önleyici ilaçlar Eİ’leri ile birlikte alınırsa, düşük dozda farklı tesir göstermezken yüksek dozda nöbetlerin süresini ve şiddetini artırmaktadır. Eİ, antidepresan ilaçlarla birlikte alındığında ise, düşük dozda antidepresan etki kaybolurken, yüksek dozda depresyonu daha da artırmaktadır. Her ne kadar Eİ’leri, besin katkı maddesi olarak sunulsa da, bulgular özellikle ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların tesirini değiştirdiğini göstermektedir. Eİ’leri ilaç tedavisini değiştirmektedir.
Kaynaklar
(1) Miller KE. Energy drinks, race, and problem behaviors among college students. J Adolesc Health 2008; 43(5):490- 97.
(2) T.G.K., Türk Gıda Kodeksi, Enerji İçecekleri Tebliği, 04.10.2006
(4) Howard MA, Marczinski CA. Acute effects of a glucose energy drink on behavioral control. Exp Clin Psychophar- macol 2010;18(6):553-61.
(5) Mets MA, Ketzer S, Blom C, et al. Positive effects of Red Bull® Energy Drink on driving performance dur- ing prolonged driving. Psychopharmacology (Berl) 2011;214(3):737-45.
(6) Wolk BJ, Ganetsky M, Babu KM. Toxicity of energy drinks. Curr Opin Pediatr. 2012;24(2): 243-51.
(7) Seifert SM, Schaechter JL, Hershorin ER, Lipshultz ES. Health effects of energy drinks on children, adolescents, and young adults. Pediatrics 2011;127(3):511-28.
(8) Arria AM, O’Brien MC. The “high” risk of energy drinks. JAMA 2011;305(6):600-1.
(9) O’Brien, M.C., McCoy, T., Rhodes, S.D., Wagoner, A., Wolfson, M. Caffeinated cocktails: energy drink consump- tion, high-risk drinking, and alcohol-related consequences among college students. Acad Emerg Med 2008; 15(5): 453-60.
(10) İsçioğlu F, Ova G, Duyar Y, Köksal M. Üniversite öğrenci- leri arasındaki enerji içeceği tüketimi ve bilinci araştırmasi. Acad Food J 2010; 8(5): 6-11.
(11) Ferreira ve ark. Can energy drinks reduce the depressor effect of ethanol? An experimental study in mice. Physiology & Behavior 82 (2004) 841–847.
(12)Berigan T. An anxiety disorder secondary to energy drinks: a case report. Psychiatry (Edgmont). 2005 Oct;2(10):10.
Enerji içecekleri (Eİ) özellikle öğrenci, sporcu ve yaş aralığı 21-35 arası aktif bireylerde oldukça yoğun olarak kullanılmaktadır. İçeriğinde tipik olarak yüksek miktarda kafein ve şeker, değişen oranlarda B vitamin kompleksleri, taurin, guarana, ginseng, yohimbin, inositol, glukuronolakton ve karnitin içermektedir (1).
Enerji içeceklerinin toplumsal algıda güvenli kabul edilmelerine rağmen, FDA (Food and Drug Administration) tarafından güvenli kabul edilmemektedir. Eİ, bileşiminde yararlı karbonhidrat içeriği nedeniyle insan vücuduna enerji sağlayan ve ürün tipine göre belirli maddeleri, vitaminleri, mineralleri de içerebilen içecekler olarak bilinmektedir (2).
Enerji içecekleri’nin, kognitif ve psikomotor fonksiyonlara olumlu etkisi, uzun süreli dikkati artırarak yorgunluğu azaltmadaki etkisi, araba sürme yetisinde dikkati artırma etkisi, fiziksel performans ve dayanıklılığı artırma şeklindeki yaygın görüş ve bazı araştırma sonuçları, bunların kullanımının artmasına neden olmaktadır (4). Enerji içecekleri bu etkileri yaparken aynen bağımlılık yapan ilaçlar gibi dopamin, serotonin, noradrenalin ve adrenalinin fazla miktarda salınımına ve uzamış etki göstermelerine neden olmaktadır (5). İçerdikleri dopamin yapımınının öncül maddesi olan L-tirozin gibi maddeler, daha fazla nörotransmitter salınımına neden olduğu için vücuttaki nörotransmitter deposunun boşalmasına ve vücutta negatif bir dengenin oluşumuna yol açmaktadır. Özellikle Eİ tüketimi sonrasındaki 5 saatten sonra başlayan yoğun yorgunluk bu negatif balansın bir işareti olarak algılanmaktadır (6).
İçeriğindeki maddelerin stimulan, anti-anksiyete (taurin gibi) ve antidepresan (inositol gibi) özelliklere sahip bu maddelerin kafeinle etkileşimleri sonucu farklı biyokimyasal, farmakolojik değişimlere yol açmaktadır (7). Üretici firmaların “besin tamamlayıcıları” olarak tanımlanmalarına rağmen, bu ürünlerin içerdiği toplam kafein miktarı bilinen değerin üstündedir (8). Özellikle Eİ alımından sonra hissedilen enerjik tablo; vücudumuzda doğal olarak bulunan adrenalin gibi nörotransmitterlerin hızlı bir şekilde boşalımı sonrasında da yoğun bir yorgunluğa neden olmaktadır (8). Eİ alımı sonrasında, kişinin kendisini daha enerjik hissettiği ifadesi, haz merkezli (hedonistik) duygulanımı hedef alınmaktadır (9). Toplumun sigara konusundaki hassasiyeti ile kıyaslandığında; Eİ’ye ait bilinç düzeyi toplumda maalesef yeterli değildir (10).
Enerji içecekleri ve alkolün birlikte tüketiminin, anksiyolitik ilaçların MSS üzerine depresan etkisini azalttığına yönelik yayın bulunmaktadır (11). Enerji içeceklerinin anksiyolitik ilaçların depresan/inhibitör etkilerini azaltabileceği bildirilmektedir. Bu etki anksiyolitik ilacın enerji içeceği ile antagonist ilişkisine bağlanmakla birlikte konu ile ilgili bilimsel veriler sınırlıdır (12). Bunun üzerine deney hayvanları üzerinde yaptığımız araştırmada Eİ, düşük dozda anksiyolitik ilaçların etkisini azaltırken, yüksek dozlarda anksiyete azaltıcı ilaçların etkisini tersine çevirmiş, ankisyete oluşturmuştur. Epilepsi önleyici ilaçlar Eİ’leri ile birlikte alınırsa, düşük dozda farklı tesir göstermezken yüksek dozda nöbetlerin süresini ve şiddetini artırmaktadır. Eİ, antidepresan ilaçlarla birlikte alındığında ise, düşük dozda antidepresan etki kaybolurken, yüksek dozda depresyonu daha da artırmaktadır. Her ne kadar Eİ’leri, besin katkı maddesi olarak sunulsa da, bulgular özellikle ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların tesirini değiştirdiğini göstermektedir. Eİ’leri ilaç tedavisini değiştirmektedir.
Kaynaklar
(1) Miller KE. Energy drinks, race, and problem behaviors among college students. J Adolesc Health 2008; 43(5):490- 97.
(2) T.G.K., Türk Gıda Kodeksi, Enerji İçecekleri Tebliği, 04.10.2006
(4) Howard MA, Marczinski CA. Acute effects of a glucose energy drink on behavioral control. Exp Clin Psychophar- macol 2010;18(6):553-61.
(5) Mets MA, Ketzer S, Blom C, et al. Positive effects of Red Bull® Energy Drink on driving performance dur- ing prolonged driving. Psychopharmacology (Berl) 2011;214(3):737-45.
(6) Wolk BJ, Ganetsky M, Babu KM. Toxicity of energy drinks. Curr Opin Pediatr. 2012;24(2): 243-51.
(7) Seifert SM, Schaechter JL, Hershorin ER, Lipshultz ES. Health effects of energy drinks on children, adolescents, and young adults. Pediatrics 2011;127(3):511-28.
(8) Arria AM, O’Brien MC. The “high” risk of energy drinks. JAMA 2011;305(6):600-1.
(9) O’Brien, M.C., McCoy, T., Rhodes, S.D., Wagoner, A., Wolfson, M. Caffeinated cocktails: energy drink consump- tion, high-risk drinking, and alcohol-related consequences among college students. Acad Emerg Med 2008; 15(5): 453-60.
(10) İsçioğlu F, Ova G, Duyar Y, Köksal M. Üniversite öğrenci- leri arasındaki enerji içeceği tüketimi ve bilinci araştırmasi. Acad Food J 2010; 8(5): 6-11.
(11) Ferreira ve ark. Can energy drinks reduce the depressor effect of ethanol? An experimental study in mice. Physiology & Behavior 82 (2004) 841–847.
(12)Berigan T. An anxiety disorder secondary to energy drinks: a case report. Psychiatry (Edgmont). 2005 Oct;2(10):10.