Bitki çayları ve ekstrelerinin yararları konusunda hepimiz belirli bir ölçüde fikir sahibiyiz. Peki, bu ürünler fazla miktarda tüketildiğinde yeteri kadar güvenli mi?
Günümüzde geleneksel tıpta kullanılan birçok bitkisel ürün hoş bir aromaya sahip oldukları için ve antioksidan özellikleri sebebiyle çay formunda tüketilmektedir. Fenolik bileşikler ve vitaminler bakımından oldukça zengin olan birçok bitkisel ürün antioksidan etkilerinden dolayı sağlığı iyileştirici, bünyeyi güçlendirici olarak günlük diyetin bir parçası olarak da tavsiye edilmektedir. Özellikle de yeşil çay ekstreleri kansere ve kardiyovasküler hastalıklara karşı koruyucu olarak çok tercih edilmektedir. Ancak geleneksel olarak bu kadar sık ve çok tüketilen bitkisel ürünlerin advers etkileri konusundaki bilgiler maalesef yetersizdir. İngiltere’de yıllık advers etki bildirimlerinin yaklaşık binde beşinin bitkisel ürün kaynaklı olduğu bildirilirken, Türkiye’deki durum çok iyi bilinmemektedir.
Uzmanlar bitki çayları ve ekstrelerinin çok miktarda tüketilmesinin kan tablosunda olumsuz etkileri olabileceği konusunda uyarıyor. Literatürde bu konuya ilişkin birçok güncel veri mevcut. Örneğin kilo vermek için 2 ay boyunca günde 1 gram yeşil çay tüketimine bağlı trombositopeni vakası bildirilmiştir. Bir başka vakada iki hafta Echinacea pallida kullanımı sonucunda trombositopeni ve hemolitik anemi görülmüş, başka bir çalışmada, Fas’ta geleneksel olarak yeni doğanlara verilen Mine çiçeği çayının demir biyoyararlanımını önleyerek demir eksikliğine neden olabileceği belirtilmiştir. Aynı şekilde nane çayının (Mentha piperita) serum ferrritin ve demir düzeylerinde azalmaya yol açabileceği, ginkgo biloba yapraklarının ekstresinin yüksek dozda tüketiminin eritrositlerde morfolojik ve fonksiyonel anomalilere neden olduğu, methemoglobin oluşumunu arttırdığı da belirtilmiştir.
Bitkisel çay ve ekstreler ilaçlarla etkileşim sonucu aşağıda görülen bazı advers etkilere de yol açabilir:
- Varfarin içeren ilaçlarla tedavi gören hastalar çok miktarda yeşil çay veya sarı kantaron tükettiklerinde ilacın antikoagülan etkisinde azalma görülebilir.
- Varfarin kullanan hastalarda ginkgo ekstresi birlikte kullanıldığında antikoagülan etkide artma riski oluşabilir.
- Ginkgo ekstresi nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlarla birlikte tüketildiğinde kanama riski artabilir.
- Kanser tedavisinde kullanılan etopozit içeren ilaçlarla ekinezya çayı tüketimine bağlı trombositopeni riski görülebilir.
- Fluoksetin ile depresyon tedavisi gören hastalarda sarı kantaron ekstresi tüketimine bağlı trombositopeni riski artabilir
Özetle, doğal olduğu için zararsız kabul edilen bitki çay ve ekstrelerinin yüksek miktarda tüketilmesi sonucu ciddi advers etkiler görülebilir. Bitkilerin hasat zamanı, işlenmesi ve kullanılan kısmı içeriğindeki fitokimyasalların miktarını oldukça etkilediğinden, bu durum bitkisel ürünlerde standardizasyon problemine de yol açmaktadır. Dolayısıyla bitkisel ürünlerin içeriğindeki aktif maddelerin tüketilen miktarı tam olarak bilinmemektedir.
Bu nedenlerle, hamileler, emziren anneler, kronik ilaç kullananalar ve hematolojik hastalık riski olan hassas bireylerin bitkisel çay ve ekstreleri başta hekim olmak üzere, bir sağlık personelinin kontrolü altında tüketmesi çok önemlidir. Ayrıca, bu tarz ürünlerin televizyon, internet ve halkın yanlış yönlenmesine sebep olacak diğer kanallar aracılığıyla satışına yönelik çeşitli kısıtlama veya yaptırımlar gerektiği aşikârdır.
Sağlıklı günler dilerim…
Kaynak: Reis R, Sipahi H, Aydin A (2016) Possible Haematological Abnormalities Induced by Herbal Tea Consumption: A Review. J Blood Disord Transfus 7: 367.