HEP ERGEN HEP ERGEN

Akne dediğimiz zaman, aklımıza ilk ergenlik gelir. Bundan daha doğal bir şey de olamaz
zaten.

Daha önceki makalemde cildimizin güzellik perdemiz olduğundan söz etmiştik, gerçekten
bir perde gibi altındaki dokuları örter, güzelliğimize güzellik katar.
Sonucun üstteki gibi olmasını engelleyen ergenlik sivilceleridir, diğer bir deyişle akne de
diyebiliriz.

Cildimizin Dermis ‘’ orta ‘’ tabakasından kaynağını alan, bu yağlı= sebumlu oluşum,
kanalların tıkanmasıyla dışarıya atılamayınca, enfeksiyona neden olur ve böylece ortaya
çıkan enfekte akneli görüntü, güzelliğimizi olumsuz yönde etkiler. Günlük yaşantımızda
cildimizin maruz kaldığı etmenler; toz ve benzerleri yüzünden bir tıpa misalince kapatılan
gözenekler komedonların oluşmasına zemin hazırlar.

Siyah renkli enfekte görünümlü, cildin pürüzsüz görünümünü bozan da bu komedonlardır.
Halk arasındaki adıyla sıkarak uzaklaştırılmaya çalışılan, bu siyah noktalar, son derece
yanlış olan bir sonuca zemin hazırlar. Eğitimimiz sırasında gördüğümüz gibi, hücreler arası
sıvılar az yoğundan çok yoğuna geçiş meyili gösterir, bu geçiş hücre içinin yoğunluğuna
bağlı olarak hücreyi, TURGOR, patlamaya hazır derecede dolu duruma getirebilir. Bir toplu
iğne başı kadar yani sivilce ucu kadar alanda binlerce hücre bulunduğunu düşünürsek,
sadece bir tane turgor hale gelmiş hücrenin patlatılmasıyla etrafını saran kaç tane hücreyi
enfekte edebileceğini bir düşününüz...

Ucu tıkanmış, enfekte bir sebum kanalının patlatılarak içinin temizlenmeye çalışıldığı
sırada binlerce hücre, bu enfeksiyon amili ve dış ortamdan kaynaklı tıpada ‘’ siyah noktada ‘’
bulunan sayısız olumsuz materyal, bütünlüğünü kaybeden hücrelere sirayet eder.
Diğer hücrelerin iç yapılarına bulaşan bu amiller sayesinde, enfeksiyona süreklilik
kazandırılır. Yaş itibariyle, beslenme ve enerji tüketme biçimleriyle alakalı olarak gelişen
ergenlik dönemi veya sonradan istisnai olarak yaşadığımız akneler, cildimize yerleşerek
sürekli misafirimiz olabilirler.

Istenmeyen ve devamlılığı olan bu durumu önlemek için; İlk dikkat edeceğimiz temizlik ve
aknelere dokunmamaktır.

Sıkmak ise asla yapmıyacağımız şeylerin başında gelmektedir.
Ellerimizi yüzümüze gezdirme alışkanlığımızı yenemiyorsak, Özellikle arındırma işlemini
hatırlamalıyız, Yani ellerimizi çok sık yıkayacağız, yine de elimizi yüzümüze dokunmamamız
gerektiğini kendimize hatırlatacağız.

Malumunuz, en masumu ellerimizle para gibi pek çok mikrop taşıyıcıya dokunmaktayız.
Onlara dokunan ellerimiz geçirgenliği artmış olan akneli ciltlerimize, kolaylıkla mikrop taşırlar.
Ama bu mikro organizmaların sayısını azaltmak suretiyle akneli dönemimizi daha kolay ve
kısa sürede geçirmek, tedaviye yardımcı olmak, ellerimizi temiz tutmakla nispeten
mümkündür.

Cilt bakımını anlattığım daha evvelki yazılarımda bahsettiğim üzere; yıkama, tonikleme,
varsa akne için özel düzeltici serum vs, bakım kremi, akneli ciltler için özel yapılmış sıfır yağ
içeren ki, genellikle yeşil bantla belirtirler, güneş koruyucuyu sürüp, sonrasında çok
gerekliyse, üzerine makyaj yapılmasına izin verilir.

Akne tedavisinde temizliğin ne kadar önemli olduğundan söz ettiysek, bir o kadar da doğru
ürünlerle nemlendirmenin yararı vardır.

Yıllarca akneli bir yüzle gezmek yerine; cildimizi temiz tutup suya doyurarak diri ve sağlıklı
tutmak mümkündür. Zamanla kusma dediğimiz şey olacak bundan hastalarımızın
paniklemesini önlemek için aşağıdaki örneği anlatabilir.

İçinde sıvı yağ bulunan bir kaba, su ilave edersek göreceğimiz şey; suyun dibe battığı,
yağın ise yüzeye çıktığıdır.

İşte cildimizde de buna benzer bir durum söz konusudur, yine beslenme ve yaşam tarzına
bağlı olarak, insanlar sabırla ellerini ve yüzlerini temiz tutar, su ile yağın yer değişmesi için
cildine zaman ve şans tanırsa ki; bu 5- 6 ay sürebilir, o zaman ilerleyen yaşlarda cildinde
giderek büyüyen akne izleri kalmasından kurtulur.

Akneleri sıkma sırasında meydana gelen doku kayıpları zamanla büyüyerek cildimizde
ciddi engebeler bırakacaktır. Sadece bunun için bile olsa, yapıldığı anda hoşa giden ve
aknelerden kurtulma vesilemiz olan uygulama, yerinde bıraktığı boşlukluğun tekrar sebum ve
dış kaynaklı kirleticiler gibi faktörlerle dolacağını, bizim de her seferinde bu durumdan
kurtulmak için tekrar tekrar sıkma ihtiyacını gidermek için bu metodlara baş vurmak zorunda
kalacağımızdır. Bu ise sadece ileri yaşlarda daha da büyüyecek ciltteki doku kayıpları
demektir.

Hep ergen hep ergen dedik, oysa hayatın başka aşamalarında ve ilaç kullanımlarının
etkisiyle ortaya farklı akne tipleri çıkabilir.

Akne tiplerini kabaca 3 farklı tipte düşünebiliriz.
1: Normal ergenlik sivilceleri
2: Ergenlikte başlayıp enfekte olarak uzun yıllar devam eden sivilceler
3: olgun yaşlarda ortaya çıkan sivilceler

Sivilceler sadece yüzde çıkmayıp sırt, kol ve göğüs gibi vücudun çeşitli bölgelerinde çıkabilir.
Her hal u karda geçmeyen ve uzun süre bize eşlik eden sivilcelerimiz için doğru
bilgilendireceğimiz bir Doktorun desteğine ihtiyacımız olabilecektir.
Içi sebumla dolarak cildimizde pürüzlü bir görünüm arzeden sivilcelerin kaynağını bulabilmek
için, kullandığımız ilaçlar hakkında Doktorumuzu doğru bilgilendirmemiz önemlidir. Akne

Artışının sorumlusu bazen bir hormonal ilaç, bazan bir kortikosteroid olabilir. Aknelerin
varlığıyla Psikolojik sorunlar da ortaya çıkabilir.

Akneler daha ciddi bir hastalıkla birlikte seyredebilir, Varlıkları ve şikayetler başka hastalığın
teşhisini kolaylaştırabilir. Erkeklerde görülen eklem ağrıları, aslında beraberinde seyreden
şiddetli aknelerin varlığından kaynağını alıyor olabilir (akne fulminans) bazı türleri de aşırı
tüylenmeye, tip ıı diyabete, düzensiz adet oluşmasına, böbrek üstü bezlerdeki tümörlerin,
hormonlara etkisi nedeniyle akneler artabilir. Uzun süreli antibiyotik kullananlarda dirençli
akneler gelişebilir.

Mesleklerin etkisi göz ardı edilmezken, bir diğer etken de, bazı ilaçların kullanımıyla da
akneler oluşabilir.

Sigara, Genetik yatkınlık, Testosteron hormonunun her iki cinste de akne yatkınlığını
artırmaktadır.
Sivilce izleri; skarlar Doktor gözetiminde bazı metodlarla hafifletilebilir veya tedavi edilebilir.

Aslolan iz oluşmadan gerekli müdaheleyi yapmaktır.

Sivilce tedavisinde: Antibiotikler, Retinoid içeren krem ve tabletler kullanılabilir, Bir takım
kozmetik ürünlerle cilt sağlığının devamı sağlanabilir.

İzlerin giderilmesi için: lazer, dermoabrazyon, doğal ya da kimyasal peelling, cilt yenileme
işlevi gibi metodlar kullanıla gelmektedir.

Fast food kültürüyle Beslenen gençlik için söyleyeceklerimizin başında, Her türlü hazır
gıdadan uzak durmaları gelmektedir. Gazlı, Kafeinli ve enerji içecekleri, Cips, kuru yemiş,
çikolata gibi yağca zengin atıştırmalıklar akne oluşumunu artırmaktadırlar.
Basit gibi görünen, ancak Psikolojik sorunlar dahil, pek çok sosyal probleme de yol açabilen
akneleri ve akne dönemlerini yaşayanları ciddiye almalıyız.

Tecrübelerimizi özellikle genç nesile aktarırken bu konuda doğru cilt temizliğinin, Doğru
Beslenmenin, Yaşam şeklinin önemini hatırlatmak gerekir.

Hepinize pürüzsüz ciltler kadar güzel, bir ömür dilerim. Bir başka makalemde buluşmak
üzere sevgi ve saygılarımla...

Uzm. Ecz. İbrahim YAVUZ
[email protected]

Önceki Uzm.Ecz.İbrahim YAVUZ Yazıları