Öncelikle kendinizden ve Avicenna Farma'dan bahseder misiniz?





Orta ve Lise öğrenimimi ilk öğrencilerinden ve ilk mezunlarından biri olmaktan gurur duyduğum Kadıköy Maarif Kolejinde 1962 yılında tamamladıktan sonra Üniversite eğitimimi İstanbul, Sultanahmet’te tarihi bir binada bulunan o zaman ki ismi ile “İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi”nde İşletme ve Finansman üzerine yaptım. 2 yıllık Yedek subaylık döneminin bitimi ile de 1970 Nisan ayında profesyonel çalışma yaşamıma başladım. 45 yıllık çalışma yaşamımda çeşitli sektörlerde Türkiye’nin önde gelen firmalarında üst düzey yönetici olarak görev yaptım. Bu sektörler ve firmalar; 14 yıl lastik sektöründe Goodyear Lastikleri A.Ş, 10 yıl Telekomünikasyon sektöründe Teletaş-Alcatel A.Ş., 17 yıl Gıda ve Gazlı İçecek ve Meyve Suyu sektöründe Tamek Holding A.Ş. ve şimdi de 2012 yılından itibaren 3 yıldır Sağlık sektöründe grup şirketleri olan Avicenna Farma ve Özsel Ecza Depoları şirketlerinde görev yapmaktayım.




Avicenna Farma; 1977 yılından beri hastane ihale pazarında faaliyet gösteren Özsel Ecza Depolarının kardeş kuruluşu olarak 1993 yılında hastane pazarına enjektabl ürünler ürettirmek üzere kurulmuş olup, 2010 yılında da OTC sektöründe faaliyete başlamıştır.




İnsanlığın yararına ve doğaya saygılı, yüksek kalitede güvenilir gıda takviyeleri ve sağlık ürünlerini ülkemizde sunmak üzere, dünya çapında saygın, “Sağlık alanında Profesyonel” firmaların ürünlerini her geçen gün satış portföyümüze katmaktayız.





Ürünlerin bitkisel içeriklerinin yetiştirilmesinden, toplanmasına, üretimine ve satışa sunulmasına kadar tüm aşamalarda izlenmesi gerektiğine inanan ve sadece bu kriteri yerine getiren üreticilerin ürünlerini satış portföyüne dahil eden Avicenna Farma, 27 ülkede doğal ürünleri büyük beğeni ile kullanılan Erba Vita (İtalya), Ayak ve tırnak bakımı konusunda uzmanlaşmış Ofa (Avusturya),
Ağız sağlığı konusunda tüm dünyada tanınan Sinclair (Ingiltere) ve İnsülin iğne uçları ve enjektörleri ile dünyaca tanınmış Becton Dickinson (Amerika) gibi önder ve yenilikçi sağlık ürünleri üreticilerinin Türkiye temsilcisidir.





Özellikle son zamanlarda sıklıkla karşılaşmakta olduğumuz isim benzerliği karışıklığı ile ilgili ifade etmek isterim ki; faaliyetlerimizi başarı ile devam ettirdiğimiz sağlık sektörü başta olmak üzere
„Avicenna“ ismi ile hizmet veren hiç bir sektör, marka ve firma ile ilgimiz ve iş ilişkimiz bulunmamaktadır.





Hem OTC hem de ilaç pazarında çeşitli ürün gamlarına sahipsiniz. Sizce bu size sektörde avantaj mı dezavantaj mı sağlıyor?




OTC ve ilaç grubunda zengin bir portföye sahip olmamız bizim için avantajdır. Çeşitli ürün gamımız sayesinde sağlık sektöründe gerek hastaneler gerekse de doktor ve eczacılar nezdinde firma bilinirliğimiz ön plana çıkmaktadır. Ürünlerimizin OTC veya ilaç grubuna dahil olmaları uygulamada bizim için bir fark veya dezavantaj yaratmamaktadır.



OTC ürünlerimizin sadece Eczanelerde, eczacı danışmanlığında satılması gerektiğini öngördüğümüz için reçetesiz satılsalar da tıbbi cihaz statüsünde veya standardize edilmiş kaynaklardan, üstün teknolojik imkanlarla üretilen takviye edici gıdalar olup, bunlar mutlak olarak bir sağlık uzmanı tarafından tavsiye edilmeliler diye düşünüyoruz. Bu nedenle hem doktorlara hem de Eczacılarımıza ürünlerimizin tanıtımı için geniş bir ekibe sahibiz.





Sizce Türkiye'deki ilaç ve OTC pazarının büyümesi ne yönde ve sizin bu pazardaki gelecek planlarınız nelerdir?




Avrupa ve dünya normlarına uyum sağlama konusunda ülkemizde olumlu adımlar atılsa da, geçmişten gelen kullanım alışkanlıkları, doktora veya eczacıya danışmaya gerek duyulmadan halkımız tarafından bilinçsizce tüketilen ilaçların satışı devlet tarafından sıkı denetim yapılmasını ve yasaklamaları da beraberinde getirdi. Bu durum halkımızı, dünyanın yükselen trendi olan, doğal olarak lanse edilen bitkisel ürünleri alternatif olarak satın almaya, ilaç piyasasında giderek düşen ilaç fiyatları da Eczacılarımızı OTC ürünlerine raflarında daha fazla yer vermeye yönlendirdi.




Dünyada her yıl yüzde 15 ila 20 arasında hızla büyüyen ve büyümeye de aynı hızla devam eden OTC pazarı 100 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip. Türkiye OTC pazarı gelişmekte olan pazarlar içinde istatistiki verilere göre 1 milyar dolarlık bir pazar (Deloitte Mart 2014 raporu) oluşturuyor. Yükselen doğal ve sağlıklı yaşam bilinci dolayısıyla bitkisel ürünlerin tüketimlerinin ülkemizde de her geçen yıl daha da artacağını öngörüyoruz.




İstikrarlı bir gelişim yerine piyasada bulunan bazı firmaların reklam ile halkın alım isteğini körüklemesi yerine ürünün etkinliğinin kanıtlanmış olması halkın sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Bu noktada sözlerim lütfen yanlış anlaşılmasın reklam kötüdür demek istemiyorum, önemli olan reklamdaki söylemin altının klinik çalışmalarla, bilimsel kanıtlarla doldurulmuş olmasıdır. Biz de eczacılarımızla birlikte bu sorumluluğu üzerimize almış bulunmaktayız.




Aftadur, Venofamed, Propoli EVSP ve Mini Line ürünleri ile sektörde ilklere öncülük yapan Avicenna Farma çok yakında sektörde heyecan yaratacak, kaliteli ve yine benzersiz ürünleri ülkemize kazandırmak üzeredir. Temmuz ayı gibi izin süreçlerinin tamamlanacağını düşündüğümüz bu yeni ve benzersiz ürünleri, dünya çapında tanınmış üreticilerimiz ile birlikte Eczacılarımıza tanıtmak üzere yakın zamanda bir lansman toplantısı organize etmekten gurur duyacağız.




Türkiye'deki eczaneler ve eczacılığın konumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce eczacılar hızla büyüyen OTC pazarına destek olabiliyorlar mı?




Son birkaç yılda devletin sağlık, ilaç geri ödeme vb. politikaları nedeniyle Eczane yapılanmalarının ve Eczacılık uygulamalarının değiştiğini izledik. Geçtiğimiz 1-2 sene öncesine kadar reçete ile gelen hastaya, talep edilen ilacı veren Eczacılar yerine, bugün dünya trendlerini dikkatle izleyen ve inandığı ürünü müşterisine sunan Eczacılarımız var.




OTC ürünlerine izin veren merci ister Sağlık Bakanlığı isterse Gıda ve Tarım Bakanlığı olsun, ürünü satan yerin eczane olmasının gerektiğine inanıyor ve bu çerçevede Eczacılarımız tarafından bilimle desteklenmiş, etkinlik ve tolerabilite açısından güvene dayalı bir OTC pazarının geliştirilerek büyütüleceğine inanıyoruz.




Türkiye pazarında "doğal" ve "bitkisel"adı altında çok çeşitli ürünler bulunmakta. Sizce kaliteli "doğal" ve "bitkisel" ürün ayrımı nasıl olmalı?




Doğal ve bitkisel kavramları hem kelime anlamı hem de gerçek uygulamada farklıdır.
Doğal nedir diye incelediğimizde gerçekte doğada olduğu gibi yetişen ürünün doğal olarak tanımlandığını görüyoruz. Ülkemizde ise bir ürüne doğal dendiğinde sadece açık havada veya tarlada yetişmiş olduğunun ifade edildiğine dikkat edelim lütfen. Tarlada yetiştirilen ürünlerde yapay gübre yerine doğal gübre kullanılmasının, kimyasal ve suni hastalık önleyicilerin kullanılmamasının organik tarıma esas teşkil ettiğini öğreniyoruz. Her bitkisel ürün için “doğal” demek bu nedenle yanlış olur.




Bitkisel kelime olarak kök, yaprak, çiçek, tohum gibi bir bitkinin parçalarından bir veya bazen birkaçından o ürünün üretildiğine işaret etmektedir. Her bitki parçası faydalı olarak algılanmamalıdır. Bitkilerin farklı parçalarının ve kullanılan üretim teknolojileri farklı sonuçlar doğurabilmektedir.




Aslında bu ürünü oluşturan bitkilerin farklı üreticilerden alınmış, o ürünün aslında standardize edilmemiş olabileceğine, insan sağlığı açısından her bir üretim sonunda farklı sonuçlar doğurabilecek, farklı kalitede ürünlerin de ortaya çıkabileceğine biz firma olarak dikkat çekmeye çalışıyoruz.




Piyasaya sunduğumuz ürünlerimizde kullanılan standardize edilmiş Propolis, bitki ekstreleri ve yüksek standartlara ulaştırılmış üretim metodları, bitki üretiminden piyasaya arzına kadar her bir farklı partide aynı kalite ve etkinliği garantileyebilmemizi mümkün kılmaktadır. Bu ürün kalitesini yükselten ve garantileyen kriterlere Eczacılarımız ve satın almayı yapan halkımız tarafından daha fazla dikkat edilmesi bizce çok önemli.






Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?




Avicenna Farma olarak, büyüyen OTC pazarında bilimsel olarak kanıtlanmış, güvenilir ve kaliteli ürünlerimizle, halkımızın sağlığı için siz sayın eczacılarımızla birlikte gelecek yıllarda da iş birliği içerisinde olmak önemli dileğimizdir.

Önceki AYIN KONUĞU Yazıları